« Home | MARGOT MUTFAKTA! » | Gökkuşağında iki kuşak, İstanbul Modern'de. » | Yakında bu sayfalardaaa! »

MAZERETİM VAR, SATÜRN TRANSİTİNE GİRDİM BEN!

Pazar günü Akşam gazetesinin Brunch ekini okurken bir yazıya rastladım ki sanki bütün bu yaşadıklarım mana kazandı. Meğer ben 28,5 yaşımda Satürn transitine girmişim de haberim yokmuş! Ne transiti demeyin, hemen kesip yapıştırıyorum:

''Satürn sınırları temsil eden bir gezegen. Uranüs bulunana kadar gökyüzünde evrenin sınırı, güneş sistemi Satürn’le bitiyordu. Ayrıca Satürn, deriyi, yani bedenin sınırlarını da temsil eder. Bütün bunların dışında kendini yapılandırmayı öngörür. Yani sen her kimsen ona uygun bir form alman gerekiyor. Eğer sen, kendine uygun bir form içinde değilsen, Satürn transit döneminde seni o forma sokacak bir takım deneyimler yaşamana neden olur.

Bu transit 28,5 yaşında başlar. Bu transitte bugüne kadar geliştirmiş olduğun kimliğinin, doğana uygun olup olmadığı konusunda bir sorgulama yaşarsın. Gerekirse tabelalarında bir takım değişiklikler olur. 29 yıllık yaşam öykünde aslında sen kendini yapılandırmakla yükümlüsün. Bu döngüde seçimlerinin doğana ne kadar uygun olduğu test ediliyor. Yani bir aşamaya geç ya da bir takım düzenlemeler yap.''

29 yaşında Satürn’ü transit mi geçtiniz? 35 yaşında geri geliyor, bu sefer 10 seneliğine!

''Satürn’ü genellikle insanlar çok iyi anlayamıyor. Çünkü daha gençsin ve çeşitli seçenekler var. O nedenle daha sonra 35 yaşlarında Satürn’ün bu yeni başladığı döngünün ilk çatışması yaşanıyor. Bu kez 10 yıl sürüyor yani 35-45 arası. Bu dönemde Satürn’den sonra tüm ağır hareket eden gezegenlerin transitleri bu dönem içinde geçiriliyor. Aslına bakarsanız 29 yaşından daha ağır geçirilen bir dönem oluyor. ''

Bu Satürn transiti hakkında İnternet’ten bazı okumalar da bulundum. Anladığım o ki Satürn transiti insanın bir tür gerçeklerle yüz yüze gelme durumu. Bu zamanda gerçekler o kadar da sıcak, neşeli ve çiçek desenli olmadığından, insanda bir soğuk duş etkisi, bir içine kapanma hissi ve hayat muhasebesi durumu hâsıl oluyor. Hatta okuduğuma göre bu süreçte akıllanıyoruz. Artık suçu hayata atmak yerine, yaptıklarımızın sonuçlarını olgunca kabul etme ve biz kimiz, neyiz diye sorma aşamasına geliyoruz. Buna tepki olarak bünyenin depresyona girmesi, hayatımda yanlış giden bir şeyler var, hissediyorum diye kırmızı alarma geçmesi de kuvvetle muhtemel.
Satürn’ün transitini faydalı bir deneyime çevirmek de anlaşılan çocuk oyuncağı değil. ( Neredeyse 1,5 sene alıyor) Bu dönemde yaşadığımız deneyim her ne kadar sarsıcı ve yıpratıcı da olsa sanırım bu bize Satürn ya da Satürn’ü de kontrol eden çok daha kuvvetli bir güç tarafından sunulmuş bir şans. Evet, ilk başlarda bir duvara toslayıp kalıyorsun ama o duvar senin kendini sınaman, dinlemen ve eğer o sese şans vermeye karar verirsen değişmen (değişerek durman gereken yere gelmen) için bir fırsat.

Tipik bir Satürn transit etti böyle oldu vakası mıyız, yoksa bu yaşadığımız düzende insan zaten dönüp dolaşıp bir yol ayrımına mı geliyor da astrologlar Satürn’ün günahını alıyor bilmiyorum. Bildiğim o ki, hepimize bir temize çekme fırsatı lazım, bir kampa girme, takkeyi önüne alıp düşünme, Hanya ve Konya ayırımında bir soluklanma… Ondan sonra baktık ki bizi çağıran bir ses duyduk ve kalbimiz tekrar atmaya başladı sanki elektroşokla hayata dönmüş gibi, işte bence o zaman tornistan zamanıdır. Satürn’ün yukardan bakıp, nihayet yola geldin kerata seni! Deme zamanıdır…

Kaynak: Akşam Brunch eki, Aycan Saroğlu’nun Astrolog Barış İlhan röportajı.

Komşular,
Photo Margotto'nun sadece blogger'lar yorum yapabilir şekilde ayarlanmış olduğunu şimdi fark ediyorum. Yeni blog ayarlarını tekrar gözden geçireceğim. Acemi Asçı başta olmak üzere, kusuruma bakmayın olur mu ?
Hep transitten oluyor bunlar heeep!!!

margot hnm,
gizli bi hayranınızım,
tatil eğlenceliğinizi de blogunuz kadar sevdimm...
nicedir kendime uygun bir noodle tarifi arıyorum, onu bile buldumm burada, ne diyimm her zevke hitap eden bir çalışma olmuşş
saygılarr, sevgilerr
:)

Witness,
Çok bilmiyorum ben bu konuları, okuyunca tamamdır dedim Satürn'müş meğer! :) Merkür'de ay sonuna kadar geri gidecekmiş, al başına iş! Ben saçmalamayın yahu olur mu öyle şey diyenlerle, ciddi ciddi anlatanların arasında bir yerdeyim. Bir o tarafı bir bu tarafı dinliyorum, maksat gönüller bir olsun:))
Sevgili Totipoti,
Çok sağolasın, tarifi de beğendiğine sevindim. En kısa zamanda deneri kulaklarımı da çınlatırsın o zaman?
Sevgiler bendenn :)

güzel olmuş buralar :)

eee, bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur demişler :p

Yazlığa çıktım komşu,
tebdil-i mekan eyledim iyi yapmış mıyım :)

bu gezegenler mahvetti beni. hiç öyle havalardan böyleyim, ruhum daralıyor, kaçıp gitsem buralardan..demek bunlardan böyle oluyormuşuz.
ay nolur bana hayırlı bir gezegen geliversin. napıyorsa yapsın, ruhum şenlensin azıcık.

Yaa, ben boyle bir otobiyografi okumustum, New York'lu genc bir hatun yazmisti aynen bu 28,5 yas Saturn donemiyle ilgili. Ilginc olarak Saturn'un 35'te degil de, her 29 yilda bir geldigi yaziyordu kitapta. Simdi merak ettim bu konuyu! Saturn benim burcumun gezegeni; hirpalar, aptala dondurur adami biraz. Kolay gelsin.

Zeynep'cim,
Ben her türlü şenliğinden, cenazenin de insanın içinden geldiğini düşünmek, buna inanmak istiyorum. Kendini şenlendirmekte inatçıysan, yeri gelir Satürn'ü bile dize getirirsin. Astroloji'yle sıkı fıkı olanlar biraz daha ağır çekim ilerlersin, kendini sınarsın diyorlar. Sınayalım bakalım, Satürn mü yaman ben mi yaman !! ( bnz tavır budur!) :)

Su,
Hayat yeterince hırpaniye meyletmişken Satürn'ün bu yaptığı sence de ayıp olmuyor mu? Ben kendisinin transitine saygı duyuyorum ama sinirlerimle oynamasın lütfen. O benim işim :)

Hayırlısıyla şu 28-29 'u da atlatalım da Satürn'ün de transiti vardı deriz :)

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

Yorum Gönder

ONCE UPON A TIME IN MARGOTTO

eXTReMe Tracker